çocuklu hayat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çocuklu hayat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Ocak 2016 Pazar

İki Yaş Hediyesi Olarak Tuvalet Eğitimi

Anne-bebek konularında yazan bloglarda tuvalet eğitimiyle ilgili yazılar genelde yaz aylarında tavan yapar. Ben bir de kış ayında nasıl oluyor onu yazayım dedim :)

Şimdi şöyle oluyor... Demeyeceğim elbette. Yani yaz da olsa kış da olsa aynı şey sanırım, çevremden gördüğüm kadarıyla. Ayşe Ece'nin doğum günü 29 Ocak. Yazı beklesem iki buçuk yaşında olacaktı. Elbette iki buçuk yaşında olması sıkıntı değil ancak bezi bırakma sinyallerini veriyorken daha fazla beklemek istemedim ve kızıma iki yaş hediyesi olarak tuvalet eğitimi vereyim dedim. 

Sinyaller demiştim, neydi bunlar?

*Sabaha nadiren ıslak bezle uyanması.
*Gündüz uykularından her zaman kuru uyanması.
*Çiş ve kaka sayılarının azalması.
*Kakası geldiğinde bunu söylemesi. (Zaten doğduğundan beri tuvalet iletişimde olduğumuz için bezine nadiren yapıyordu.)
*Bezi ıslandığında rahatsız olup hemen belirtmesi. (Kumaş bez kullandığımız için bunu fark ediyordu.)
*Birisi tuvalete girdiğinde "Çiş yapıyor." demesi. Yani başka insanların tuvaletini kendisi gibi beze değil, buraya girip yaptıklarını fark etmesi.

Neler yaptık, sırayla anlatayım:

Dediğim gibi tuvalet iletişimi yaptığımız için zaten lazımlığa oturuyordu. Hatta yazın yaklaşık bir aylık dönemde neredeyse tamamen bezsiz gezdi. Geceler de dahil. Sonra ne oldu bilmiyorum lazımlıktan korktu. İki aydan fazla bir süre boyunca lazımlığı gördüğünde bile ağladı. Çok zorlamadım. Yeni bir lazımlık aldık, koltuk tarzı olandan. (Önceki buydu.)
                        Dede Mickey Mouse Lazımlık 25491610 - fotoğraf 1

İlk başta gerçek amacıyla olmasa da hoşuna gitti, epey oynadı. Bir süre evin baş köşesinde durdu lazımlık efendi, Ayşe Ece kıyafetleriyle olsa da gitti oturdu, oyuncaklarını oturtup çişlerini yaptırdı. Sonra her gün şarkılarla türkülerle bezini çıkarıp lazımlığa oturttum, çişini yapmasa da en azından ağlamıyordu artık. Bu bile büyük bir şeydi benim için.


Sonra doğum gününe yaklaşık iki hafta kala kesin karar aldım, tuvalet eğitimi için. Daha önce çevremden duyduklarım, okuduklarım derken, kafamda az çok bir plan oluştu.

Öncelikle bezi kesinlikle çıkarmak gerekiyordu. Çünkü çocuk altında kumaş bez de olsa çişini oraya yapması gerektiğini düşünüp yapıyor ve sizin değiştirmenizi bekliyordu. O yüzden bezi çıkarttım. İlk üç gün bütün çişler üste başa. Neyse ki halı, koltuk gibi yerlere yapmadı :) Kıyafetleri ilk kez ıslanınca, çişi sıcak sıcak bacaklarına değince epey bir şaşırdı. Sonrakilerde ağlamaklı oldu. Her defasında sakin bir şekilde "Tamam, üstünü değiştirelim, ama bir dahaki sefere çişin geldiğinde bana çişim geldi de, ben de seni buraya oturtayım." dedim. "O zaman üstün kirlenmez." dedim. Bunu anlamış gibi görünüyordu ama biraz yanlış anlamıştı :) Çişini yaptıktan hemen sonra, "Anne çişim geldi." diyordu. Sonra yıkayıp kaloriferin üstünde kuruttuğum çamaşırlarını gösterip "Ee oldu, ıslandı." diyordu. Ben de "Bak, eğer lazımlığa yaparsan kıyafetlerin ıslanmaz." diyordum. Ne kadar doğru bilmiyorum ama burada bir püf noktası vermek isterim: Çok sevdiği kıyafetleri varsa onları giydirin. Ayşe Ece'nin, üstünde tavşanlar olan bir taytı vardı. Onu ıslattığında "Aa, tavşanlar ee oldu." diyordu. Böyle böyle artık lazımlığa yapmasının kendisi için daha iyi olduğunu anladı sanırım.

Bir diğer nokta da kıyafetler. Ona yazın aldığımız, fırfırlı, kelebekli, çiçekli külotları gösterip "Bak bunları aldım, artık bez takmayacağım sana, bunları giyeceksin bizim gibi." dedim. Çok hoşuna gitti, sürekli "Anne de kılot giyiyo, baba da giyiyo, Ece de kılot giyiyo." diye gezdi evde. Altını ıslatması durumunda daha fazla kıyafet çıkmasın diye çıtçıtlı bluzlardan vazgeçtik. Atlet, külot, üste uzun kollu bir bluz ve altta da tayt, pijama giydirdim bir süre.

Üçüncü günden sonra artık lazımlığa oturmaya başladı, yine altını ıslatıyordu ama ilk üç günkü kadar değildi. Bu arada yapmamamız gereken bir şey yaptık ve gezmeye gittik, burada da yine kazalar oldu.

Sonra doğum gününe iki gün kala hiç fire vermedi, üstelik dışarı çıkıp iki saat kadar kalmamıza rağmen. Artık çişi ya da kakası geldiğinde bana ya da babasına haber veriyor. Bezden tamamen kurtuldu ve sanırım böylesi onun için daha rahat. Bugün firesiz geçen beşinci günümüz. Bundan sonra geriye dönüşler olmaz umarım.

Naçizane verebileceğim tavsiyeler:
*Çocuğunuzu gözlemleyin, eğer yukarıda bahsettiğim sinyalleri veriyorsa ona bir şans verin. Bu belki de bir buçuk yaşında olacaktır.
*Mevsimin kış olması sizi korkutmasın, evinizin ısınmasıyla ilgili bir sıkıntı yoksa her zaman eğitime başlayabilirsiniz.
*Çocuğunuz tuvaletinin geldiğini tam olarak söyleyene kadar dışarı çıkmamaya özen gösterin.
*Çıkarsanız da yanınıza bolca kıyafet alın.
*Çocuğunuz hastaysa ya da kabızlık sorunu yaşıyorsa eğitime başlamayın. Kakasını yaparken canı yanacağı için tuvaletini yapacağı her seferde bunu yaşayacağını düşünebilir.
*Tabii ki sabırlı olun, altını ıslattığında sakın kızmayın. Her defasında anlayabileceği bir şekilde eğer lazımlığa oturursa kıyafetlerinin ıslanmayacağını anlatın.
*Kesin karar aldıysanız beze kesinlikle geri dönmeyin. Bu kafasını karıştıracaktır. Net olun.
*Tuvaletinizi yaparken çişiniz geldiği için buraya geldiğinizi söyleyin. Çocukları birbirleriyle karşılaştırmak hiçbir zaman yaptığım bir şey değil ve sevmiyorum da. Ama sevdiği bir arkadaşı ya da tanıdığınız varsa, "O da bez takmıyor, buraya yapıyor." diyerek cesaretlendirebilirsiniz.

Biraz uzun oldu ama umarım eğitime başlayacak anne-babalar için faydalı bir yazı olmuştur. Sormak istediğiniz, atladığım bir nokta varsa buraya ekleyebilirim.

Eğitime başlamak isteyen herkese kolaylıklar diliyorum.