29 Kasım 2014 Cumartesi

Yaşamak Güzel Şey...



Dün sevdiğim şairlerden Melih Cevdet Anday'ın ölüm yıldönümüymüş. Burada, Malatya'da hava çok güzel, sonbaharın teknik olarak son günleri ama bugün hava güneşli. Bu güzel havaya onun bu güzel şiiri iyi gider bence:


ÇOK GÜZEL ŞEY

Yaşamak güzel şey doğrusu
Üstelik hava da güzelse
Hele gücün kuvvetin yerindeyse
Elin ekmek tutmuşsa bir de
Hele tertemizse gönlün
Kimseden korkmuyorsan dünyada
Hele kar gibiyse alnın
Yani kendinden korkmuyorsan
Dostuna güveniyorsan
Üstelik hava da güzelse
İyi günler bekliyorsan hele
İyi günlere inanıyorsan
Yaşamak güzel şey
Çok güzel şey doğrusu.
Not: Bakmayın yukarıda sadece şair dediğime, kendisinin aynı zamanda romanları, tiyatro oyunları, deneme ve makaleleri de mevcut.

18 Kasım 2014 Salı

Ben Bugün Bunu Öğrendim: Bıyıklılar İçin Fincan

Şimdi başlık biraz acayip oldu ama açıklayayım: Çeviri yaparken bazen öyle kelimelere, ifadelere denk geliyorum ki araştırdığımda gerçekten beni şaşırtan, "ya, böyle bir şey de mi varmış?" dediğim şeyler çıkıyor ortaya. Bugün de onlardan birini paylaşmak istiyorum sizlerle.

Bu moustache cup (Türkçede tam karşılığı yok ama ben bıyıklılar için fincan demeyi tercih ettim) 1800'lü yılların ortalarında İngiliz çömlekçi Harvey Adams tarafından icat edildiği düşünülen bir fincan çeşidi. Görselden anlaşılacağı üzere, fincanın iç tarafında bir çıkıntı ve bunun da kenara yakın kısmında içeceğin gelmesi için bir açıklık var.

                    

                    

Her icat bir ihtiyaçtan doğar ya, bunun da hikayesi şöyleymiş: Şimdi 1800'lerde moda olan bıyık, yazar Thomas Hardy'de örneğini göreceğiniz üzere genelde şöyleymiş:

                     thomas hardy banner.jpg

Ve bu bıyıklara eğilip bükülmesinler, şekilleri şemalleri güzel olsun diye saç cilası (wax) sürülürmüş. Tabii sıcak bir şey içerken içecekten çıkan buhar cilayı eritip içeceğin içine akmasına neden olurmuş. İçecekten dolayı kirlenen bıyıkları söylemiyorum bile. İşte bunları önlemek için bu fincanlar icat edilmiş. Ondan sonra bıyıklılar rahat bir nefes almış, sıcak içeceklerini gönül rahatlığıyla içmişler. Böyleyken böyle işte. Bu gereksiz bilgiyi de öğrendiğimize göre evlerimize dağılabiliriz.

İmza: Kapanışı nasıl yapacağını bilemeyen yazar

2 Kasım 2014 Pazar

Bunu Evde Deneyin: Nar Ekşisi Yapımı

Annem birkaç yıldır nar ekşisini evde kendi yapıyor. Bize de yapmıştı ama geçen pazar evin yanındaki manavda ekşi narları görünce alıp biraz daha yapalım dedik. Toplamda on bir kilo narı alıp geldik. Sonra neler yaptık, işte burada:

Önce yere naylon bir örtü serdik güzelce, çünkü dikkatsiz olursanız etraf batabilir. Sonra ben, annem ve Ahmet örtünün başına toplandık. Ben narları enlemesine ikiye böldüm. 


Ahmet bunları hafifçe sıktı. Sonra annem bunların üstüne tahta bir kaşıkla vurarak taneleri bir kaba döktü.

Tüm taneler döküldükten sonra bunları güzelce ovalayarak, ezerek suyunu çıkardı. 


Ardından bir tülbentten geçirdi ki narın zarları vs. suyun içinde kalmasın. Çünkü kalırsa bu ekşiye acı bir tat verir. Suyun içinde bir şey kalmadığından emin olduktan sonra bunu tencereye koyup harlı ateşte pişirmeye başladık. Arada yüzeye çıkan köpükleri alarak suyun koyulaşmasını bekledik. Toplamda iki saatte nar ekşimiz pişti. Sonra soğumasını bekleyip şişeye doldurduk.

Toplamda 11 kilo nar aldık, bunun bir kilo kadarı çürük çıktı. Sonuçta çıkan nar ekşimiz 750 ml kadardı.

Alacağınız nar çok ekşi değilse içine biraz limon suyu ekleyip pişirebilirsiniz. (Bu da ufak bir hile :)

Tencerenin altını kapattığınızda nar ekşisi koyulaşmamış olabilir ama soğudukça da koyulaşacaktır. Bir de marketlerden aldığınız nar ekşili soslar kadar yoğun kıvamlı bir sonuç beklemeyin.

Sonunda el emeğiniz, katkısız, mis gibi nar ekşiniz olacak. Sonra bol salatalı günleriniz...