9 Haziran 2014 Pazartesi

Bebekli Hayat: Ayşe Ece'yle Tuvalet İletişimi

Bebek altı değiştiren herkes en az bir kez şunu yaşamıştır: Bebeğin altını temizlemek için bezini açarsınız ve o sevimli şey, özellikle erkek bebekler, anında üstünüze ya da daha kötüsü suratınıza çişini bir güzel yapar. Bunun nedeni şüphesiz o bebeğin sizle bir alıp veremediğinin olması değil. O sadece altını kirletmek istemiyor, hepsi bu. Evet, nedeni bu kadar basit. Tüm insanlar ve birçok memeli gibi o da yaşadığı yeri, bu durumda bezini kirletmek istemiyor. Bunu aslında doğduğu ilk günden itibaren bize çeşitli sinyallerle söylüyor ama böyle bir şeyin farkında olmadığınızda bebek de haliyle şöyle düşünüyor: "Hımmm, çişim geldi, kakam geldi, söyledim söyledim anlamadılar. Demek ki bu bez benim tuvaletim. İyi madem ben de buraya yaparım bundan sonra." Ve böylece bebeğiniz beze bağımlı hale geliyor. 



Benim bu sinyalleri gerçekten fark etmem kızım doğduktan bir-iki gün sonra oldu. Ayşe Ece ne zaman çişi ya da kakası gelse ağlıyordu ve altını açana kadar da buna devam ediyordu. Ne zaman altını açıyordum işte o zaman suratında bir rahatlama ifadesiyle ve dudaklarını "0" şeklinde büzerek işini hallediyordu. 

Bu konuyu hamileyken Bebek Yapım Bakım Onarım sitesinde okumuştum. Sevgili Evren Bay'ın tuvalet iletişimiyle ilgili çok güzel bir yazı dizisi var. O yazıları okuyup kızım doğunca ben de bunu uygularım demiştim. Kızımın bu halleri ve annemin de, sen daha kırklıyken seni çişe tutmaya başlamıştım, bir yaşına yakın da bezini bıraktın, demesi beni cesaretlendirdi ve Ayşe Ece 4-5 günlükken tuvalet iletişimine başladık. 

Peki nedir bu tuvalet iletişimi? Bahsettiğim sitede  bu konu ayrıntılarıyla açıklanmış. Ben de burada kısaca anlatayım:

Öncelikle bu, tuvalet eğitimi kesinlikle değil. Zaten küçücük bir bebeğe eğitim vermeyi düşünmek gülünç bir fikir. Bu sadece bebeğinizin bir ihtiyacını karşılamaktan ibaret. Yani nasıl karnını doyurup uykusu gelince uyumasına yardımcı oluyorsanız tuvaleti gelince de çişe tutuyorsunuz. 

Neden yapıyoruz bunu? Ben, bebeğim altını kirletip sonra da saatlerce o bezin içinde bakterilere maruz kalmasın diye, ıslaklıktan ya da kakasından rahatsız olmasın diye, bebeğime tuvalet olarak sadece bezini değil, alternatif olarak lavaboyu ya da çiş kabını ya da başka bir yeri kullanabileceğini göstermek için, doğayı korumak için yapıyorum. Kızıma yıkanabilir bez kullandığım için çevre kirliliğini artıracak hazır bez yığınlarımız yok neyse ki. 

Nasıl yapıyoruz? Ben ilk zamanlar, yaklaşık bir-bir buçuk ay kadar yattığı yerden başının arkasına bir destek koyarak bezine yaptırıyordum. Tabii ki o zamanlar çok sık çiş ya da kaka yaptığından hepsini yakalamak mümkün değildi. Ben de bezi değiştireceğim zaman zaten kirlenmiş beze son çişini ya da kakasını "çişş, çişş" ya da "ıhh ıhh" diyerek yaptırıp yeni bezi bağlıyordum. O zamanlar amacım ona bezin tuvalet olmadığını hissettirmek, doğuştan gelen kendini kirletmeme içgüdüsünü köreltmemekti. Bu aydan sonra kucağımda sırtını göğsüme yasladım ve dizkapaklarının altından tutup lavaboya yaptırdım. Şimdi Ayşe Ece dört buçuk aylık ve lavaboya ve bir de lazımlık olarak kullandığım plastik bir kaba dönüşümlü olarak çişini ve kakasını yapıyor. Artık çiş sayısı azaldığı ve kakası da bir düzene girdiği için işler daha da kolaylaştı.

Ne zaman yapıyoruz? Ben sabah uykudan uyandığında, (ki artık geceleri çiş yapmadığından bezi kuru kalkıyor ve ilk çiş de lavaboya gidiyor), yine gün içindeki uykularından uyandığında, karnı doyduktan beş-on dakika sonra ve yine beslenmeden yarım saat-kırk beş dakika sonra, gereksiz yere huzursuzlanıp kucağımda durmak istemediğinde ve banyodan önce ve sonra çişe tutuyorum ve bunların neredeyse hepsinde çişimizi ya da kakamızı yapıyoruz. Yani sizin anlayacağınız kızımın altı neredeyse hep kuru ve kendisi bu durumdan oldukça memnun.

Bebeğin tuvaletinin geldiğini nasıl anlıyoruz? Dediğim gibi ben zaten belli vakitlerde çişe tutuyorum, çoğu zaman da içgüdüsel olarak. Bu zamanlarda çoğunlukla o da sinyal veriyor zaten. Bunlar arasında ağlar gibi sesler çıkarma, ayaklarını birbirine sürtme, emiyorsa bırakıp suratıma bakma ve kaka için tabii ki gaz çıkarması :) gibi şeyler var. 

Ama ama bebeğin psikolojisi bozulur, ileride kişilik bozuklukları olur mazallah diyenlere ben de diyorum ki, ben de annem de, babam da, onun babası da ve Anadolu'da milyonlarca kişi ve yeryüzünde bir sürü yerde milyarlarca kişi bu yöntemle yetiştirilmiş. Bizzat ben kendimde bu açıdan bir sorun olduğunu düşünmüyorum, aksine iyi ki annem böyle yapmış diyorum. Sonuçta hazır bezlerin tarihi nedir ki ülkemizde? Bundan önce kadınlar belki de sürekli bez yıkamamak için bunu keşfetmişlerdi. Bilemeyiz ama iyi bir şey yaptıklarını düşünüyorum.



Sonuç olarak diyebilirim ki, bu gerçekten de bebeğinizle iletişiminizi güçlendiriyor, biraz büyüyüp size tepki vermeye başladığında eğlenceli vakit geçirebiliyorsunuz. Bebeğinizi rahatsız eden o bezlerden görece daha erken bir yaşta kurtulabiliyorsunuz. En önemlisi de bezine kakasını boydan boya yapmış bir bebeğin altını temizlemeye uğraşmaktansa bebeğiniz sinyal verip kakasının geldiğini söylediğinde onu tuvalete götürmek ve sonra da akan suda poposunu yıkamak çok daha kolay ve sağlıklı. 

Uzun bir yazı oldu ama umarım konuyla ilgilenenler için ilham verici, bilgilendirici bir yazı olmuştur. 


*Konuyla ilgilenenler için yukarıdaki yazı dizisinin yanı sıra bir de Facebook grubu var. 

4 yorum:

  1. Çok güzel bir yazı olmuş, konuyla ilgili bilgisi olmayanlar için güzel özetlemişsiniz. Benim oğlum da 11 aylık, ilk günden beri bezine yapmayı sevmez ve ben bezini açınca yapar kakasını. 2 haftadır da lazımlık kullanmaya başladık. Şimdilik çok güzel gidiyor, haftaiçi bakıcımız ti yapıyor, haftasonları ben. Tabii kaçırdığımız oluyor ama olsun. Ne kadar yakalasak o kadar kâr diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  2. Kolay gelsin diyeyim ilk başta. Ve bebeğinizin rahatlığı için böyle uğraştığınız için de tebrikler :) Doğru düşünüyorsunuz ayrıca, ne kadar yakalarsanız o kadar iyi. Bebeklerimizi o bezlerden ne kadar erken kurtarabilirsek o kadar iyi.

    YanıtlaSil
  3. maşallah ne tatlıymış ayşe ece)) büyümüştür de..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Burdakiler Ayşe Ece değil, her ne kadar kelliği benzese de :)

      Sil